Elazığ Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Suat Öztürk Elazığ Ekonomisini Günışığı Gazetesine anlattı.
Öztürk, Seçim sürecini tamamladık, önümüzde 4.5-5 yıllık bir seçimsizlik süreci olduğunu ifade ederek, İktidarı ile, muhalefet ile gerilimli ortamdan kaldırıp yeni bir döneme girilmesi gerektiğini söyledi.
Elazığ Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Suat Öztürk iş dünyasının içinde bulunduğu sıkıntıların bir an önce çözülmesi için birlik olunmasına dikkat çekerek, “ Şimdi tabi bu 2019’a girdik. Seçim atmosferinin içindeydik. Mart sonu geçti. Seçim tartışmaları biraz var ama en azından Türkiye genelinde seçim bitti. Önümüzde 4-4,5 yıllık bir seçimsiz dönem var. Tabi ekonomide 2018’de ciddi sıkıntılar yaşanmıştı. Onun süreçleri devam ediyordu. Şimdi artık iktidarı ile muhalefeti ile bütün siyasi kanatlar bu gerilimi ortadan kaldırıp yeni bir dönemeç içine girilmesi lazım. Tamamen ekonomik ve dış politikaya ayrılması lazım, Ekonominin iyileştirilmesi lazım. Radikal kararlar verilmesi lazım. Bazı değişimler yapılması lazım. Kabinede değişiklikler yapılması lazım. Yani kabinede mutlaka aksayan yerlerde sayın cumhurbaşkanı herhalde değişiklikler yapar gibi geliyor bana. Ve kurum yükselişinin frenlenmesi lazım. Buda ekonominin düzeltilmesiyle olur. Esnafa, tüccara, sanayiciye bir güven verilmesi lazım. İyileştirmeler lazım. Üretimi arttıracak şekilde çalışmaları ön plana çıkardık eğer teşvikler verilecekse mutlaka gerçekçi olarak verilmesi lazım. Ekonominin düzeltilmesi üretimin arttırılmasıyla bu işin temeli üretim artarsa ekonomi düzelir. Üretim arttırılmazsa ne işsizlik önlenebilir, ne ekonomi önlenebilir. Ve ihracata ağırlık verilmesi lazım. Katma değeri yüksek ürünlerle ilgili çalışmaların ciddi manada yapılması lazım. Bu katma değeri üretimler de bütün sanayilerin kalkınması demektir.” Diye konuştu
Elazığ’da Organize Sanayide 165 Firma Var
Öztürk Elazığ ekonomisinin Türkiye’nin ekonomisiyle aynı olduğunu belirterek, “ Elazığ’ın ekonomisine baktığın zaman, Türkiye’nin ekonomisinin aynısı Elazığ’da da var. Çünkü İstanbul’a bir bakıyorsun İstanbul ciddi manada sıkıntıda. Büyükşehirler ciddi sıkıntıda. Ama verilere baktığın zaman tamam ihracatta bir artma var ama. İç piyasası ciddi bir sıkıntıda. Yani inşaat sektörü olsun, tarım sektörü olsun diğer alanlarda ciddi zafiyetler var, sıkıntılar var. Bunları giderebilmek için 170-175 milyar dolar ihracat. İhracatın 2019’da mutlak anlamda 200 milyar dolar bandını geçmesi lazım. Bu zaten ekonominin iyileştiğini gösterir o zaman. Elazığ’da organize sanayide 165 civarında firma var. Bunun 155’i falan aşağı yukarı çalışan firmalar. Ama bunların içinde tabi kapasite düşüklüğü olanlar var. İşten çıkartmalar oldu. Bu sıkıntılı dönemlerde, ama ben inanıyorum ki ramazandan sonra yani hazirandan sonra biraz daha iyileşmeler olacak. Elazığ Organize Sanayi karma bir organize sanayi olduğu için o avantajı var. Belli sektörlere endeksli değil, bağlı değil. “ Dedi.
2020 Sonunda Çalışan Sayısı Hedefimiz 20 Bin
Elazığ OSB Başkanı Suat Öztürk, İş dünyasından bazı sektörlerde Elazığ’a bir eğilim olduğunu ifade ederek,” Bide tabi Elazığ’ın da şansı var son zamanda 6. Bölgeye girmesinden dolayı. Tekstil ve başka sektörlerde Elazığ’a bir eğilim var, yeni yeni yatırımlar geldi, gelmeye devam ediyor. İnşallah şu anda 630 hektarlık bir organize sanayi peşin ikinci etabını inşallah açacağız. Onunla ilgili çalışmalarımız var bazı yatırımcı gruplarla. Onları buraya getireceğiz. Artı 200 hektarlık civarında bir alanımız daha var. Genişleme alanının çalışmaları şu anda devam ediyor. Onları da bu sene bitirirsek önümüzdeki yıl Elazığ Organize Sanayi 828-830 hektarlık bir organize sanayi olacak. Hedeflerimizin içinde tabi bu kadar sıkıntıya rağmen 6000 civarında çalışanımıza sene sonunda işte 8-9 bini hedefimiz. İyimser hedefimiz. Belki daha yüksek olabilir ama 8-9 bini bulacağına istinas sayısının. Ve 2020 sonunda da Elazığ Organize Sanayi’nin çalışan sayısının hedefimiz 20 bin olması. İhracat rakamlarının mutlaka ve mutlaka eğer bu yeni kümeleşmelerle ve yeni kümeleşmelerle ve yeni sanayicilerin gelmesiyle en kötü şartlarda organize sanayiden yıllık ihracatın 2020 sonunda 200-250 milyon doları bulmasını hedefliyoruz. Ki bulabileceğini düşünüyoruz. Ve bizim tabi sıkıntılar var bazı şeyler var ama elektrik tüketiminde bir düşme yok bizim. Yani 2018, 2017’ye göre daha iyi çünkü yeni yatırımlar açıldı, yeni tesisler kuruldu. Enerji tüketimimiz ve doğalgaz tüketimimiz bir önceki yıla göre %13-%14 daha artmış vaziyette. 2019 sonunda da tahmin ediyorum o trenlerde %8-%12 civarında artış sağlayacaktır. Buda Elazığ Organize Sanayi’nin bu kadar sıkıntılara rağmen belirli bir trende yükselişini gösteriyor. Organize Sanayi Türkiye’de belki büyüklük olarak anlamında büyüklerle yarışacak durumumuz değil ama kendi ölçeğinde büyükler içinde birçok öncelikleri olan bir organize sanayi. Altyapısı ve üstyapısıyla, enerjide kesintisiz bir enerji olması, Elazığ OSB’nin altında kaynak Su rezervin olması bazı yatırımları cezbediyor Katı atık alanının OSB’nin içinde kendisine ait bir yerde olması bunların hepsi öncelikleri. Onun dışında üstyapı olarak da, çevre olarak da mükemmel bir organize sanayi. Geçenlerde bir grup yatırımcı daha gelmişti. 20 kişilik falan aşağı yukarı onlar bile Elazığ’da böyle bir organize sanayi beklemediklerini ifade etmişlerdi. Burada önemli olan birlik beraberlik içinde yatırımcılara kucak açmak. Valiliğimizle beraber. Bizler. Ciddi manada bu işin üzerindeyiz. Elazığ Organize Sanayi’de arkadaşlarımız, müdürümüz olsun, diğer çalışanlar, yönetim ciddi manada bu işe kafa patlatıyor. “ Diye konuştu.
Savunma Sanayi Projesi Onaylandı
Öztürk, yeni bir merkez kurulacağını ifade ederek,” Yine yeni bir inivasyon merkezi kuruyoruz. Savunma sanayiye ve eğitim amaçlı bir projemiz onaylandı. 3 milyon 600 binlik. Bunun 600 bini kendi öz kaynağımız. 3 milyonu da ivme desteğiyle çeşitli siyasi tezgâhlar alınarak hem 5 eksenli ve bölgede hiç olmayan hem savunma sanayi hem buradaki diğer işletmelerin ortak kullanım alanı gibi çeşitli kalıplama sistemleri, şunları yapabilecek bir cihazlar makineler alıyoruz. Burada meslek yüksekokulunun olması. Fırat Üniversitesi ile bir işbirliği içinde. Ciddi bir emek. Türkiye’de sayısına baksan 6-7 tane organize sanayide ancak var meslek yüksekokulu. Meslek lisesi var yine. Buda her organize sanayide yok. Bunlarda yetişecek gençlerin, talebelerin buradaki ihtiyaçları ileride ihtiyaçlarını görecek buradan çıkacak talebelerin. Eğitimli bir belli branşları, bölümlerini bizim belirlediğimiz bölümleri açtılar çünkü. tekstil biraz cazibesini arttırınca tekstil bölümleri de onaylandı. Önümüzdeki sene meslek yüksek okuluna, meslek lisesine tekstil bölümleri açılıyor, tasarım bölümleri açılıyor. Bunlar ilerde 2-3 sene sonra yetişecek çocuklarda en azından bu fabrikalarda en azından bir kısmı çalışabilecek duruma geleceklerdir. Ara eleman konusunda yani eğitimli elemanlar konusunda bazı imkânlar sağlamış olacaktır. Eğitime önem veriyoruz. Çeşitli branşlarda, çeşitli kuruluşlarla yapılan eğitimlerle istihdamı daha da mesela İŞKUR’un desteği ciddi manada var, buradaki sanayicilere, İşbaşı eğitimleri veriliyor geçici çalıştırma konusunda.
Nakit Sıkıntısı Çok Büyük
OSB Başkanı Suat Öztürk, her kesimde sıkıntı olduğunu belirterek,” Her kesimde de sıkıntı var. Nakit sıkıntısı çok büyük. Faizler yüksek. Bu faizlerin sanayici alanında mutlaka ve mutlaka aşağıya gelmesi lazım. Çünkü 2 yıldır faizler devamlı yükseldi hatta 45’lere kadar çıktı. 35 dedi bilmem ne dedi şu anda 22-23-25’lerde. Bunun daha da düşmesi lazım.
Bundan 3-4 sene evvel işte faizler 4,5’a kadar düşmüştü. Birdenbire işte o kriz patlamasında faizler birdenbire yükseldi. Bunları inşallah yani 12-13’lere öncelikle gerilettirmek, sonra tek haneye getirebilmek. Çünkü bu kadar yüksek faizlerle yatırımcının yatırım yapması zor. İşletme sermayesi kullanması zor. Onlara imkan vermesi lazım. Mevcut işletmelerin sıkıntılarını giderip, onlara destek verilmesi lazım. Hem istihdam sayısı yönünden destek verilmesi lazım hem de kredi anlamında işletme sermayesi yönünden bazı şeyleri aşmak lazım. Yani engelleri aşmak lazım. Yani engeller var. Adam ihtiyacı 500 ise, diyor ki banka ya kardeşim 100 lira. Yok senin teminatın yetmiyor. Yok bilmem ne. KDV kaynaklı kredi garanti fontu limitlerini yükseltmesi lazım. Onları kapsamlı genişletmek lazım. Orası çünkü ciddi manada. Tamam 2 puan komisyon alıyorlar ama ciddi manada bir destek veriliyor. Hem faizleri düşük oluyor. Hem de imkan olmuş oluyor. Teminat, ipotek konusunda daha esnek olunuyor. Bunların sağlanması lazım. Ticari hayata baktığınız zaman Elazığ’ın içindeki esnafın, tüccarın da durumu sıkıntılı. Caddeyi geziyorsun, ara sokakları geziyorsun memlekette yaşayan insan sayısı az. Dükkanlar bomboş. Yani bir hareketlilik yok. Boş kalabalık var caddelerde, sokaklarda, alışveriş merkezlerinde. Bu yalnız Elazığ’da mı? Değil, il dışına çıktığımız zamanlar da büyükşehirlerde alışveriş merkezleri ve çarşılara gidiyorsun bomboş. Ama tabi oraların nüfus çoğunlukları fazla olduğu yerlerde ne de olsa yine bir ticari hareketlilik daha fazla. Tabi bu insanların gelir düzeyleriyle de alakalı bir olay. Gelir düzeyi yüksek olan şehirlerde biraz daha ticari hareketlilik fazla oluyor. Çünkü insanlar harcıyor. Gelir düzeyi de kısıtlı olan yerlerde bu sıkıntılar daha belirgin oluyor. Ben bayramdan sonrasına kadar yani bir şeyler olabileceğini zannetmiyorum ama bayramdan sonra alınacak radikal tedbirler Haziran sonundan sonra Temmuz’dan sonra belki neticelerini verecektir. “ Diye konuştu.
Yani ülkenin gerilmesi iş hayatını etkiliyor
Öztürk ülkenin gerilmesi iş hayatını etkilediğini ifade ederek açıklamasını şöyle sürdürdü, “Dış politikadaki sıkıntılar zaten dünya ülkeleri çeşitli bizim hakkımızda devamlı olarak bir yaptırım içindeler. Bu yaptırımın doğrultusunda da içerden iç çekişmeleri bırakmamız lazım. Herkes sağduyulu ve mantıklı ülkesinin menfaatini düşünmesi lazım ve içerde bazı söylemlerden , dışarıya karşı söylemlerden kaçınması lazım, İçerden Dünya’ya birlik beraberlik mesajı verilmesi lazım. İleriye dönük içeriye fitnelik fesatlık daha çok sokuyorlar. Bunda bölünmeleri sağlamaya çalışıyorlar. Bunları önlememiz lazım. Burada bizim siyasetçilerimize bir görev düşüyor. Mutlaka ve mutlaka bunlardan kaçınılması lazım. Yani ülkenin gerilmesi iş hayatını etkiliyor. Gerilmesi enflasyonu körüklüyor, Gerilmesi faizlerin yükselmesini körüklüyor, kurların yükselmesini körüklüyor. Yani bir gerildiği an faiz bir bakıyorsun 5200-5300’e düşen dolar birden bire 5800’lere çıkıyor, Bunlardan kaçınılması lazım. Her gerilme veya her yanlış , her çekişme bizde trendleri yükseltiyor. Faizleri bir yandan yükseltiyor, kurları bir yandan yükseltiyor. Kurları yükseltmesinin iki avantajı var. Bir yükseltmesinin ihracatçıya avantajı var. Ama ithalatçıya büyük sıkıntısı var. Senin ihracatından fazla senin ithalatın var. Yaklaşık 30-40 milyar dolar senin fazlan var ülkende yani ithalatın fazla. Bunların hepsi birbirini tetikleyen şeyler. Onun için bunlardan kaçınmak lazım. Ülkemiz inşallah iyi olur diye düşünüyoruz.
Yok. Biz şu anda avantajlıyız. Bizim organize sanayinin alt yapısı ve üst yapısının tamamen bitmiş olması. Çok mükemmel bir OSB olması, Gelen insanları, sosyal tesisleri, imkanlarıyla çok mükemmel bir tesis. Hiçbir yerde olmayan bir çok organizede olmayan şeyler var bizde. Bu avantaj. Onun için gelen hiçbir yatırımcı hiçbir engel değil. Burada çünkü inşaat ruhsatını biz veriyoruz. İskenraporunu veriyoruz. Hepsini biz veriyoruz.” Diye konuştu.